Kitaplarım
Feridun Oral'ın yazdığı Farklı Ama Aynı, engeller ve farklılıklar üzerine etkileyici bir çocuk kitabıdır. Hikâye, bir çobanın sürüsündeki keçilerden birinin doğum yapmasıyla başlar. Yeni doğan yavrunun ön bacakları tutmamaktadır, bu da onun diğer oğlaklar gibi dağlarda koşup oynamasını zorlaştırır. Çoban, başlangıçta yavruyu koruyup kollasa da, onun bağımsız bir yaşam sürdürebilmesi için yaratıcı bir çözüm bulur. Bu sayede sevimli oğlak, sürüden ayrı kalmadan hayatına devam edebilir. Kitap, çocuklara empati, yardımlaşma ve farklılıklara saygı gibi değerleri aşılamayı amaçlamaktadır.
Feridun Oral'ın Kırmızı Elma adlı kitabı, dayanışma ve iş birliği temalı sıcak bir hikâyedir. Soğuk ve karlı bir kış gününde, sevimli bir tavşan aç karnını doyuracak bir şeyler ararken, bir ağacın dalında kırmızı bir elma görür. Ancak elmaya tek başına ulaşamaz. Bu sırada ona kır faresi, tilki ve koca ayı yardımcı olur. Birlikte çalışarak elmaya ulaşmaya çalışan hayvanlar, yardımlaşmanın ve dostluğun önemini keşfederler.
Feridun Oral’ın Kırmızı Kanatlı Baykuş kitabı, dostluk ve yardımlaşma üzerine etkileyici bir hikâyedir. Küçük baykuş, diğer baykuşlardan farklı olarak kırmızı kanatlara sahiptir ve güçlü değildir. Bu yüzden uçmakta zorlanır ve yalnız hisseder. En büyük isteği bir arkadaş edinmek ve oyun oynamaktır. Bir gün, rüzgârlı bir gecede üzgün bir şekilde otururken bir çıtırtı duyar. Küçük bir fare ile karşılaşır. Zamanla aralarında güzel bir dostluk gelişir ve küçük baykuş, dostluğun gücüyle kendine güvenmeyi öğrenir.
Sara Şahinkanat’ın Üç Kedi Bir Minik kitabı, macera dolu ve sıcak bir dostluk hikâyesidir. Damda güneşlenen üç sevimli kedi Piti, Pati ve Pus, komşuları Anne Tekir’in yavrularının miyavlamalarını duyar. Yavrularından biri olan hareketli ve meraklı Miyu, bir anda yuvadan kaçıp parka doğru koşar. Üç kedi, küçük Miyu’yu korumak için peşine düşer. Ancak parkta onları birçok sürpriz beklemektedir. Hikâye, keşfetme isteği, merak duygusu ve dostluğun önemini eğlenceli bir dille anlatır.
Yavru ahtapot Nino, ahtapot olmaktan hiç memnun değil. Her sabah sekiz kollu kazağını giymek, sekiz eldiven takmak ve sekiz kolunun sebep olduğu karmaşayla uğraşmak onun canını çok sıkıyor. Annesi, bu durumun geçici olduğunu, büyüdükçe ahtapot olmayı çok seveceğini söylüyor ama söyledikleri Nino’yu rahatlatmaya yetmiyor. Bakalım bir sabah okul yolunda yaşadıkları Nino’nun ahtapot olmayı sevmesini sağlayabilecek mi?
Güneş’in tohum saçan bir şapkası vardır. Şapkası gökyüzünde süzülürken tohumlar teker teker toprağa düşer, beslenir, büyürler. Güneş de bize onların neye benzediğini ve nasıl meyve sebzeye dönüştüklerini anlatır.
“Tohum Saçan Şapkam” okurlara tohumları tanıtırken bir yandan da severek yediğimiz meyve ve sebzelerin nasıl yetiştiğini basitçe anlatıyor. Mevsimlere bölünmüş olan kitapta her ay için seçilen bir meyve ve bir sebze, tohumundan soframıza gelene kadarki yolculuğuyla tanıtılıyor. Kübra Teber’in resimleri ise doğanın hayranlık uyandıran işleyişini rengârenk detaylarla gösteriyor.
“Tohum Saçan Şapkam” kitabı ile, mevsimine göre ve sağlıklı beslenme, doğanın dengesi, tüketim alışkanlıklarımız gibi konular üzerine düşünecek ve şapkası tohum saçan Güneş’in verdiği küçük tariflerle sofralarınızı renklendirebileceksiniz.
Prenses esneyip duruyordu ve esneme bulaşıcı olduğundan, saraydaki herkes ağzı açık dolaşmaya başlamıştı: kral, kraliçe, bakanlar... Hatta bahçıvanın kedisi ile köpeği bile esniyordu. Kral, kızını eğlendirmek için elinden ne gelirse yapıyordu ama hepsi boşunaydı. Bir gün Prenses, sarayın bahçesinde yürüyüş yaparken uşaklardan birinin oğlu ona doğru yaklaştı...
Jörg Mühle’nin yazıp resimlediği “İki Bana Bir Sana” kitabı, paylaşmanın ve adil olmanın önemini anlatan sıcacık bir hikâye. Hikâyede Ayı, Gelincik ve Kurt birlikte yaşarlar. Ayı, ormanda üç tane mantar bulur ve hepsine güzel bir yemek yapmak için getirir. Ancak mantarları nasıl paylaşacakları konusunda tartışmaya başlarlar.
Bu eğlenceli ve düşündürücü hikâye, çocuklara paylaşma, adalet ve iş birliği gibi değerleri anlatıyor. Aynı zamanda mizahi bir dille yazılmış olması, küçük okurların ilgisini çekecek ve onları düşündürecektir.
Chris Naylor-Ballesteros tarafından yazılan "Bavulumdaki Kırık Fincan", empati, misafirperverlik ve önyargılar üzerine dokunaklı bir hikâye sunar. Kitap, yeni bir yere gelen ve sadece küçük bir bavul taşıyan bir yabancının etrafında şekillenir. Diğer hayvanlar, yabancının bavulunda neler olduğunu merak eder ve onun hikâyesine inanıp inanmamak konusunda tereddüt yaşar. Ancak zamanla, onun anlattıklarıyla kendi önyargıları arasında bir bağ kurarak, paylaşmanın ve güvenin önemini anlarlar. Kitap, özellikle göçmenlik ve kabul edilme gibi derin temaları çocukların anlayabileceği bir sadelikle anlatır.
Jeong Taek Chae tarafından yazılan "Mercan’ın Kırmızı Saçları", farklılıkları kabul etme, özgüven ve içsel güzelliği keşfetme üzerine dokunaklı bir hikâye anlatır. Mercan, kırmızı saçlarıyla diğer insanlardan farklıdır ve bu durum bazen onun üzülmesine neden olur. Ancak zamanla, kendi benzersiz güzelliğini ve değerini fark eder. Kitap, çocuklara kendini olduğu gibi kabul etme, özgüven ve farklılıkların bir zenginlik olduğunu anlama konusunda ilham verir.
Mark Pett ve Gary Rubinstein tarafından yazılan "Hiç Hata Yapmayan Kız", mükemmeliyetçilik, hata yapmanın doğal olduğu ve başarısızlığın öğrenmenin bir parçası olduğu üzerine güçlü bir mesaj veren bir hikâyedir.
Kitabın kahramanı Betül, hiç hata yapmayan bir kız olarak tanınmaktadır. Çevresindekiler onun mükemmel olduğuna inanır ve Betül de kendisinden hep kusursuz olmasını bekler. Ancak bir gün büyük bir hata yapar ve bu durum onu çok üzer. Fakat zamanla hataların aslında kötü bir şey olmadığını, hatta öğrenme ve eğlenme fırsatı sunduğunu keşfeder. Bu kitap, çocuklara hata yapmanın doğal olduğunu, önemli olanın pes etmemek ve denemeye devam etmek olduğunu öğretir.
Linda Sarah ve Benji Davies’in yazdığı "Sıkı Dostlar", arkadaşlık, paylaşmak ve değişime uyum sağlamak üzerine sıcak ve duygusal bir hikâyedir.
Kitabın kahramanları Eto ve Bill, her gün büyük karton kutularıyla oynayarak harika vakit geçiren sıkı dostlardır. İkisi birlikte hayal güçlerini kullanarak inanılmaz maceralara atılırlar. Ancak bir gün yeni bir çocuk olan Sam aralarına katılmak ister. Bu değişiklik, Bill için kolay değildir. Başlangıçta yeni bir arkadaş istemediğini düşünse de zamanla paylaşmanın ve yeni arkadaşlıklar kurmanın güzelliğini keşfeder.
Bu kitap, çocuklara arkadaşlık ilişkilerinde değişimin ve paylaşımın önemini anlatırken, empati ve uyum sağlama becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur.
Patrice Karst tarafından yazılan Görünmez İp, çocuklara sevginin fiziksel mesafelerden bağımsız olduğunu anlatan duygusal ve sıcak bir hikâyedir. Hikâyede, ikiz kardeşler Liza ve Jeremy, fırtınalı bir gecede korkarak annelerinin yanına koşarlar. Anneleri, onlara herkesin sevdikleriyle arasında bir Görünmez İp olduğunu anlatır. Bu ip, sevdiklerimizden uzakta olsak bile onları hissetmemizi sağlar. Hikâye, sevgi, bağlılık ve duygusal güvenlik temaları etrafında şekillenir ve çocuklara kayıp, ayrılık ve sevgi kavramlarını anlamalarına yardımcı olur.
Tom Rath ve Mary Reckmeyer tarafından yazılan Senin Kovan Ne Kadar Dolu?, çocuklara olumlu ilişkiler kurmanın, iyilik yapmanın ve başkalarına destek olmanın önemini anlatan etkileyici bir hikâyedir. Kitabın ana karakteri Feliks, büyükbabasıyla birlikte insanların duygusal bir kovaya sahip olduğunu öğrenir. Olumlu sözler ve davranışlar bu kovayı doldururken, olumsuz sözler ve hareketler kovayı boşaltır. Feliks, gün içinde yaşadığı olaylarla bu kavramı deneyimler ve başkalarına iyi davranmanın, onların ve kendi kovasını nasıl doldurduğunu keşfeder. Kitap, çocuklara empati, nazik olma ve pozitif davranışların etkisini anlamaları için güçlü bir mesaj sunar.